Avrupa Bölgesi tam elektrikli araç satışlarında tablo negatife döndü. Ocak Şubat satışlarında Fransa dışında büyük pazar AB genelinde, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde elekrikli payı azaldı. Burada birkaç yıldır uygulanan teşviklerin kaldırılması etkili oldu. Teşvikleri kaldırma kararı ise Çinli üreticilere karşı Avrupalı üreticileri korumayı da amaçlıyor.
Amerika’da elektrikli araç müşterileri kısa menzillerden rahatsız. 600 km menzil sağlayan bir elektrikli otomobile 50.000 dolardan fazla para ödemek istemiyorlar. Üreticilerin de elektrikli otomobil iştahında bir yavaşlama gözleniyor. Aşağıdaki tabloda Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerindeki elektrikli araçların payının 2023 tam yıl ve 2024 yılı ilk 2 aylık verilerine bakıldığındaki değişimi görülüyor.
Almanya’da teşviklerin kaldırılmasıyla beraber yüzde 18 olan elektrikli payı yüzde 11’e gerilemiş. Avrupa ortalamasında da 14.6’dan 11.5’lara inmiş. Türkiye’de de ÖTV bazlı teşvikler devam ediyor. Geçen yıl 7.5 olan pay ilk 2 ayda engelli aracına olan ilginin de etkisiyle 7.1 seviyesine indi.
OSD Başkanı Cengiz Eroldu, elektrifikasyon sürecinde madenlerin durumunun da ayrı bir etki sağladığına dikkat çekti. Batarya temelinde kullanılan lityum, nikel ve benzeri materyallerin dünyada belli bölgelerde bulunduğunu belriten Eroldu, “Çin grafit madeninin yüzde 80’ini kontrol ediyor. Lityum Arjantin, Şili ve Bolivya üçgeninde dünyada ağırlıklı olarak üretiliyor. Bir kısmı da Avustralya’da. Kobalt üretimi açısından dünyanın neredeyse üçte 2’sini Afrika sağlıyor ama Afrika’daki kobalt madenleri de daha çok Çinli şirketlerin elinde. Bu madenlerin sahiplenmeleri dünyada eşit dağılmamış durumda. Çinlilerin burada da bir hegomanyası olduğunu görüyoruz. Yani bugün bir bataryada 185 kilo civarında bu asil madenlerden kullanılıyor. Tamam, büyük bir park var, dünyada 1.6 milyar araçlık ama yıllık 100 milyon aracın bile üretimi için çok devasa bir maden ihtiyacı ortaya çıkacak. Bu da elektrifikasyonun önünde aslında önemli bir handikap gibi duruyor.” bilgisini veriyor.