Gerçek hibrit C5 Aircross Kasım’da satışa çıkacak

Citroën, C5 Aircross için hazırlanan ë-Series adındaki özel bir versiyonu, yeni nesil, şarj gerektirmeyen hibrit seçenek C5 Aircross Hybrid 136 ë-DCS6 ile birlikte; kasım ayında Türkiye yollarıyla buluşturuyor. 136 HP’lik benzinli motorla kombine edilen 21 kW elektrikli motorlu yeni bir hibrit üniteye kavuşan Citroën C5 Aircross, aynı zamanda çift renkli tavan ve alaşım jantlar gibi siyah öğelerle kontrast oluşturan sedefli beyaz dış görünümüyle karakteristik bir tasarım ortaya koyuyor. İç mekanında da yeni ve açık tonlarda aydınlık ve dingin bir ortam sunarak, Citroën’e özgü konforu yansıtan Citroën C5 Aircross “ë-Series”, koltukların kumaşlarında yüzde 68 oranında geri dönüştürülmüş elyaf içeren; yumuşak, sıcak ve çevreye duyarlı yeni nesil Alcantara® malzemeleri barındırıyor.

C5 Aircross, “ë-Series” özel versiyonunun lansmanını, hibrit güç ünitesiyle birlikte sunmaya başlıyor. Özgün ve iddialı tasarımla birleştirilen rakipsiz araç içi konfor deneyimi, C5 Aircross Hybrid 136 ile daha düşük emisyonlu yolculukları kapsıyor. Hibrit 136 olarak tanımlanan bu versiyon, şarj gereksinimi olmayan bir çözüm. Citroën C5 Aircross Hybrid 136’daki kompakt ve hafif hibrit 48V teknolojisine dayanan sistem, bazı sürüş koşullarında şarj olan 48 Voltluk bir batarya, yeni hibrit sisteme uyum sağlamak üzere tasarlanan 136 HP PureTech benzinli motor ve 21 kW elektrikli motoruyla yeni çift kavramalı ë-DCS6 şanzımana sahip. Karma WLTP döngüsüne göre sadece 129 gr/km CO2 emisyonu değeriyle C5 Aircross Hybrid 136, eşdeğer elektrikli olmayan benzinli versiyondan yüzde 15 daha az CO2 yayıyor. Yine eşdeğer motorlu dizel versiyona göre yüzde 12 daha az CO2 emisyonu yayıyor ve sürüş keyfini artıran tepkilerle daha atak bir karakter sergiliyor.

Yeni Hafif Hibrit 48V Teknolojisi
Hafif hibrit 48V teknolojisi sayesinde, karma veya emisyonsuz, tamamen elektrikli sürüş süreleri optimize ediliyor. Bu da daha fazla sürüş konforu, daha az tüketim ve daha düşük CO2 emisyonları anlamına geliyor. Hafif ve kompakt hibrit teknolojisi şu bileşenlerden oluşuyor:

• Hibrit sistem için özel olarak geliştirilen yeni nesil 1.2 PureTech benzinli motorun parçalarının yüzde 40’ı yeni. 3 silindirli ve 1199 cc hacimli motor 5500 d/d’de 136 HP (100 kW) güç ve 1750 d/d’de 230 Nm tork sağlıyor. Değişken geometrili turbo besleme performansa ve eksantrik zinciri dayanıklılığa katkı sağlıyor. Euro 6.4 normunu karşılayan motor, Miller döngüsüne uygun olarak çalışıyor ve termal verimi iyileştiriyor.
• Sabit mıknatıslı senkron elektromotor 21 kW (28 HP) güç ve 55 Nm tork üretiyor. C5 Aircross’un düşük tork gereksinimleri için düşük hızlarda, manevra yaparken veya yavaşlarken tamamen elektrikle ilerlemesine olanak tanıyor. Ayrıca ilk hareket anında benzinli motoru destekliyor. Yavaşlama sırasında bataryayı şarj etmek için bir jeneratör görevi görüyor. Aynı zamanda frenlerin aşınmasını ve yıpranmasını da azaltıyor.
• 48V ile çalışan kayışlı marş motoru, benzinli motorun hızlı ve sessiz bir şekilde çalışmasını sağlıyor.
• Yeni elektrikli çift kavramalı şanzıman ë-DCS6 ve hibrit sistemler için özel olarak tasarlanan tork kesintisi olmayan 6 vitesli bir çift kavramaya sahip. Bu uygulamanın vites geçişleri daha kısa ve sürüşü daha rahat. Elektrikli motor, invertör ve ECU entegre edilmiş durumdayken kaputun altındaki alan optimize ediliyor.
• 432 Wsa kullanılabilir kapasiteye sahip 48V Lityum-İyon batarya, sol ön koltuğun altında yer alıyor. Böylece bataryanın bagaj veya iç mekan üzerinde herhangi bir etkisi olmuyor.
• Ayrıca bir voltaj dönüştürücü sayesinde 48V elektromotorun ürettiği elektriğin bir kısmı otomobilin ekipmanını beslemek için 12V’a dönüştürülüyor. Bu sayede iki ayrı elektrik hattı birlikte beslenebiliyor.

Yeni hibrit seçenek ile sunulmaya başlanan Citroën C5 Aircross’un “ë-Series”inde, özel koleksiyonun simgesi sedefli beyaz gövde rengi olarak belirlenirken, dileyenler mevcut renk seçeneklerinden yana da tercihlerini kullanabiliyor. Prestijli, zarif ve dinamik bir kimlik ortaya koyan bu renk, Citroën C5 Aircross’un grafik ögelerle şekillendiren siluetini daha da hareketli ve karakterli bir şekilde yansıtmasını sağlıyor. Sedefli siyah tavan “ë-Series” versiyonunda standart olarak sunulurken, yine standart donanımdaki koyu renkli arka camlarla birlikte akıcı ve dinamik bir bütünleşme sağlıyor. 19 inçlik, siyah renkli “ART” alaşım jantların da eklenmesiyle, taban ve tavan bölgesindeki siyah unsurlar, sedefli inci beyaz gövde renginin daha da öne çıkmasını sağlıyor. Citroën C5 Aircross “ë-Series” ayrıca, tampon eklerine ve Airbump®’a uygulanan “Koyu Krom Renk Paketi”ni de içeriyor. Bu özel versiyonun diğer modellerden ayrılmasını sağlayan diğer unsur ise bagaj kapağındaki parlak siyah, alüminyum ve beyazı zekice harmanlayan “ë-Series” logosu oluyor.

İç Mekanda Zen Etkisi
Kabin içinde gerçek bir Citroën imzası olan huzur ve rahatlık, Citroën C5 Aircross “ë-Series”e özel kombinasyonla çok daha ileri bir seviyeye taşınıyor. Açık renkler ve sıcak malzemelerle şekillendirilen aydınlık iç mekanda, Zen benzeri ve yatıştırıcı bir atmosfer oluşturulması hedeflendi. Alan hissinin artırıldığı bu kombinasyon seyesinde “ë-Series”nin iç mekanı, rahatlamak için olumsuz düşünceleri uzaklaştırıyor. Açık gri koltuklar, sırtlıklar ve kolçaklar, koltuğun yanlarına, konturlara, sırtlığın üst kısmına ve koltuk başlıklarına uygulanan “Gri” renk ile öne çıkıyor. Ayrıca kapılardaki kol dayamalarında da bu renklere yer veriliyor. Kapı panellerine kadar uzanan yatay mimari, kabindeki genişlik algısını güçlendirmeye yardımcı oluyor ve bütünlük sağlıyor.

Yolculara ve yolculuklara değer vermek üzere geliştirilen iç mekanda detaylara verilen önem dikkat çekiyor. Markaya özgü koltuk tasarımlarında, koltuğun üst kısmında uygulanan bant şeklindeki balıksırtı deseni, kabindeki yatay tasarımı tamamlıyor. Bu özel koleksiyona özgün olarak ön koltukların iç kısmında bir de “ë” logosuna yer veriliyor. Daha dinamik ve karanlık bir iç mekan isteyen müşteriler için “ë-Series”, Alcantara® koltuklarla sunuluyor. Minder, sırtlık ve kolçaklar için Alcantara® kaplaması, kalite algısına ve sıcaklığa katkıda bulunuyor. Yumuşak dokusuyla yolculara destek sağlayan bu kaplama, üst düzey iç mekanlar için tercih ediliyor. Yenilikçi bir teknikle üretilen bu Alcantara®’nın dış yüzeyi, yüzde 68’i geri dönüştürülmüş elyaf içeriyor ve çevresel sorunlar kadar “ë-Series” ruhuyla da uyum gösteriyor.